Ezanın Aslına İadesinin 67. Yılı Anma Programımız Menderes Anıt Mezar’da Gerçekleştirildi

Ezanın Aslına İadesinin 67. Yılı Anma Programımız Menderes Anıt Mezar’da Gerçekleştirildi

Ezanın aslına dönmesinin 67. yıldönümünde, merhum Başbakan Adnan Menderes in mezarı başında anma etkinliği düzenlendi.

“Ezanın Aslına İadesi 67. Yılı” Anma Programı, eski başbakanlarımızdan merhum Adnan Menderes’in naaşının yer aldığı  Anıt Mezar’da aralarında ilahiyatçı emekli hocalarımızın, dönemin tanıklarından olan değerli büyüklerimizin ve çeşitli sivil toplum kuruluşu temsilcilerinin katılımıyla gerçekleşti.

Program Kuran-ı Kerim tilaveti ile başlamış olup; programın önemini bildiren basın açıklaması yapıldı. Ardından çifte ezan ile programa devam edildi ve son olarak dua eşliğinde program sona erdi.

Ezan, yüzyıllar boyunca tevhidin ifadesi olarak gök kubbeyi çınlatan, insanlığı hayra davet etmenin, kurtuluşa çağırmanın sembolü olan bir sesleniştir. İslam’ın şiarı ve Müslümanların varoluş göstergesi olan ezan, insanları hem namaza hem de dinin kendisine çağırmaktadır.

Müslüman toplumlarda asırlardır aynı güzel ifadelerle okuna gelen ezan, 1932 yılında CHP iktidarının dini asimilasyon politikaları çerçevesinde, zorla ve baskıyla 18 yıl boyunca Türkçe okutulmuştur. İslam’ı Türkçeleştirme ve Müslüman halkın ümmet bilincini yok etme girişimleri bunlarla da sınırlı kalmamış; din eğitimi ve Kuran öğretimi yasaklanmış, camilerin birçoğu ahır yapılmış hatta daha ileri giderek namazı ve Kuran’ı da Türkçeleştirme girişimlerinde bulunulmuştur. Karşı gelenler şiddetle cezalandırılmış dayak, hapis, para cezası ve akıl hastanesine gönderme örnekleri bolca yaşanmıştır.

Asırlardır İslam’ın nuruyla dünyayı aydınlatan bu millete kendisine ait olmayan bir yaşam tarzı ve batı kültürü zorla dayatılmış ve dayatılmaya devam etmektedir. Bu mazlum ve yiğit halk bu baskılara 90 yıldır sabırla direnmiş ve direnmeye devam etmektedir. Sandık her önüne geldiğinde bu üstenci seçkinlere tokat gibi cevabını vermiştir.

Halkın %99’u Müslüman olan bir toplumda İslam’ın ve Müslümanların daha fazla görünür olmasından kim neden rahatsızlık duyuyor?

Bizler demokrasinin bir uzlaşma rejimi olduğunu biliyoruz. Bir ikna rejimi olduğunu biliyoruz. Doksan yıldır devlet eliyle bize başka ideolojileri ve yaşam tarzlarını dayatanlar şunu bilsinler ki artık halka dayanan, halkın değerlerine saygı duyan yeni demokratik bir Türkiye var. Devletin demokratikleşmesini ne kadar uğraşsanız da engelleyemeyeceksiniz. Sizin ideolojilerinizin de hayat tarzınızın da teminatı Müslüman Türk halkı olacaktır. Yüzyıllardır bu böyleydi, yine böyle olacak. Siz kabullenmeseniz de bu ülkeyi Müslüman şahsiyetler yönetecek. Siz kabullenmeseniz de adaleti, özgürlüğü ve eşitliği Müslüman Türk halkı sağlayacaktır.

Ezanın Aslına uygun okunuşunun 67. Yıldönümünde bütün dünya şunu bilmelidir ki vatan topraklarımızda ezan ilelebet dinmeyecek, bayrağımız inmeyecektir. Milletimiz buna müsaade etmeyeceğini 15 Temmuz’da göstermiş ve perçinlemiştir.

Açıklamamızı şu ayet ile sonlandıralım:

“Ey Muhammed, De ki: Hak geldi, batıl yok oldu. Muhakkak ki batıl, yok olmaya mahkumdur.”