Diriliş

7 Mart 2016 Tarihli Yazı

Diriliş

2013 yılından bu tarafa gün geçtikçe dozu artan ve alenileşen sistematik bir uluslar arası saldırı altında olduğumuzu artık kimse inkâr edemez. Daha önceleri bu günleri görerek yazan ve konuşan insanları komplo teorisi bunlar diye küçümseyen, alaya alanların, hatta ülkenin cumhurbaşkanı bu saldırıları “bir üst akıl koordinasyonu” diye tanımladığında bunu “hezeyan ve akıl tutulması” diye değerlendiren bir takım kifayetsizlerin bu günlerde sesi çıkmıyor. Çıkanların da hangi odaklara angaje olarak bu saldırı projesinde yer aldıklarını görüyoruz.

İçeriden ve dışarıdan terör örgütleri ülkemize saldırırken, Türkiye Cumhuriyeti devleti, terör örgütlerine destek olmakla suçlanmaya çalışılırken, yıllardır beraber yol yürüdüğümüz müttefiklerimiz açıktan ülkemize saldıran terör konsorsiyumunu desteklerken ne oluyor diye soranları, ülkeye sahip çıkanları, kirli ittifakları ve kanlı planları deşifre edenleri, komplocu, trol ve troliçe diye değersizleştirmeye çalışanlar ya zavallı muhterislerdir ya da bu saldırı planının bir parçasıdırlar. Hatta daha ileri gidip, bu yaşadıklarımız Türkiye’nin yanlış dış politika tercihlerinden kaynaklanıyor diyenler, sorumlusu Ak Parti’dir, Erdoğan’dır diyenler eğer cahil değillerse bu hainlerle işbirliği içerisindedir.

Evet ifadelerin ağır olduğunu biliyorum. Yaşadığımız bu tarihi süreç, net tanımlamalar gerektirdiği için eğip bükmeden net ifade ediyorum. Bugün iki cephe vardır ve şu an savaştayız. Ya bu ülkenin, bu milletin yanında saf tutacağız ya da bu ülkeye saldıranların cephesine cephane taşıyacağız. Bu savaşa girmeyi biz tercih etmedik. Biz ne kadar kaçınsak da bu milleti durdurmak için bu savaşı başlattılar. Çünkü onlar da biliyor ki Türkiye’yi şimdi durduramazlarsa bir daha fırsatları olmayabilir.

Tarih, milletlerin ve coğrafyaların belirli bir zaman derinliğinde güç merkezlerinin kayarak ön plana çıktığına veya geriye düştüğüne şahitlik eder. İki kutuplu dünya düzeni yıkıldıktan sonra Akdeniz havzasının ve Balkanlardan Orta Asya’ya kadar uzanan coğrafyanın, Türkiye öncülüğünde yeniden dirildiğine şahitlik ediyoruz. Yüzyıllık ataletten ve sinmişlikten sonra yeniden bu milletin bir özne olarak tarih sahnesine çıktığına tanıklık ediyoruz. İşte bu ülkeye saldırmalarının amacı bu dirilişi canlanmadan boğabilmektir. Suriye’ye bütün dünyanın silahlı güçlerinin toplanması bunun içindir. “Erdoğan’ı başkan yaptırmayacağız” ifadesi, bu boğma planının mottosudur. “Erdoğan gitsin” demek “Türkiye durdurulsun” demektir. “Yetmez Erdoğan yargılansın” demek bu dirilişe teşebbüs edenler cezalandırılsın, bir daha kimse bu işe cesaret edemesin demektir.

Mısır’da darbe yapılması, Libya’nın parçalanma girişimi, Tunus’un sıkıştırılması, Suriye’de kanlı rejime sahip çıkıp Suriye’nin parçalanması, oluşturulan PKK koridoruyla Türkiye’nin kuşatılması ve coğrafyanın dirilişinin ana dinamiklerinden İhvan-ı Müslimin teşkilatının terör örgütü ilan edilmesi hepsi bu dirilişi boğma girişimidir.

Bunlar yazabildiklerimizdir. Yazamadığımız bunca gerçeklik varken, örtülü-açık bu ülkeye ve bu coğrafyaya saldırı bir operasyona dönüşmüşken kimse politik doğruculuk kılıfı altında operasyonlara çanak tutamaz. Demokrasi ve ifade özgürlüğü maskeleri altında sürüye kurt davet edemez. Hele hele iç eleştiri kılıfı ile operasyonun bir parçası haline gelerek, siyasi hırs ve ikbal kavgalarına bu ülkeyi peşkeş çekenlerin ekmeğine yağ süremez.

Sizi iyi tanıyoruz. Sizi; yeni dönemciliğinizden, koalisyon sevdanızdan, vicdan oylamacılığınızdan ve teslimiyetçiliğinizden tanıyoruz. Biz teslim olmadık, olmayacağız da. Bu coğrafyada yaşamanın bedelini bin yıldır ödedik, tekrar ödemeye de hazırız. Erdoğan’ın dediği gibi bedel ödemek isteyen veya bize tekrar bedel ödetmek isteyen varsa hodri meydan buyursun gelsin. Hiç kimsenin endişesi olmasın sefer bizim, zafer Allah’ındır.

Bu tarihi yükseliş sürecini yeniden yakalamış olan bu aziz milletin lideri Erdoğan’dır. Beğenseniz de beğenmeseniz de bu millet onun safında yerini aldı. Bizler Erdoğan’ın müridi değiliz, askeri değiliz, emir eri değiliz ama Erdoğan bu milletin yanında durduğu müddetçe, zalime karşı mazlumun hakkını savunduğu müddetçe, eğilmediği ve bükülmediği müddetçe baş koyduğu davaya ölümüne baş koyacağımızı da herkes bilsin.

Diriliş